Türkiye’nin minik elleri, Filistinli çocuklar için çizdi
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve Gazzeli çocuklara destek olmak amacıyla Türkiye genelinde 5 Ekim 2024 tarihinde eş zamanlı olarak 'Filistinli Çocuklar İçin Çiz' etkinliği gerçekleştirildi. Türkiye’nin her tarafında düzenlenen etkinlik, İzmir ilinde de ilgiyle karşılandı.
Yetim Vakfı İzmir İl Koordinatörlüğünün İHH İzmir şubesinden destek alarak Konak Meydanı Saat Kulesi önünde gerçekleştirdiği etkinliğe, aileleri ile birlikte katılan İzmirli çocuklar, İsrail’in Gazze ve Filistin’de yaşattığı zulmü resmederek farkındalık oluşturmaya çalıştı.
İzmirli çocukların yere serilen metrelerce uzunluğundaki rulo kağıtlara çizdiği Gazze'ye destek veren ve İsrail'i protesto içeren resimler, elbirliği ile taşınarak meydandaki vatandaşların ilgisine sunuldu.
“Hayalleri yok edilen çocukların sesini duyurmaya çalıştık”
Etkinliğe ilişkin basın açıklaması yapan Yetim Vakfı İzmir İl Koordinatörü Özlem Çilligöl, İsrail'in saldırıları nedeniyle birçok çocuğun hayatını kaybettiğine dikkat çekti. Etkinliği, Gazze'de hayalleri yok edilen çocukların sesini duyurmak için gerçekleştirdiklerini ifade eden Çilligöl, basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye’nin 81 ilinde Yetim Vakfımızın yapmış olduğu “Filistinli Çocuklar İçin Çiz” etkinliğini İzmir'de de gerçekleştirdik. Çocuklarımız rulo kâğıtlara Filistin’le ilgili resimler yaptı. Amacımız İsrail'in katlettiği mazlum Filistin halkı ve masum çocuklar için bir farkındalık oluşturmak. Çizilen resimleri 81 ildeki diğer resimlerle bir araya getirilmek üzere vakıf merkezimize göndereceğiz.”
“Çocuklar sürekli ölüm ve yaralanma tehlikesi yaşıyor”
Filistin’in bitmek bilmeyen bitmek bilmeyen bombalamalardan ve saldırılardan dolayı sürekli ölüm ve yaralanma tehlikesiyle baş başa kalan çocukların ülkesi olduğunu belirten Çilligöl, açıklamasında çocukların küçücük yaşta tutuklanarak askeri mahkemelerde yargılandığını ve çocukların her zaman ölüm tehlikesi altında olduğunu söyledi.
Çilligöl, açıklamasının devamında her çocuğun fiziksel ve duygusal sömürüden azat olması gerektiğini savunarak “Çocuklar, yaşına göre eğitim alabilmeli, sağlık olanaklarından ve sosyal imkanlardan faydalanabilmeli, kimliğini ve vatandaşlık haklarını alabilmelidir. Anne-babasıyla ve yakınlarıyla yaşayabilmeli, her türlü tehlikeye karşı güven içinde olmalı, akranlarıyla koşup oynayabilmeli, özgüven duyabilmeli ve ailesinin maddi manevi bütün imkanlarından istifade edebilmelidir.” diye konuştu.